Z
Za'f: Güç ve kuvvetin zıddı. Zayıflık. Ruhi, akli ve bedeni güçsüzlük. İnsanın zayıf yaratılması, çeşitli ihtiyaçlarını karşılamaksızın yaşayamaması şeklinde açıklanmıştır.
Zakkum: Tihame'de biten küçük yapraklı, tadı acı ve kokusu oldukça kötü bir ağaç. Kur'an'da, cehennem tasvirlerinde geçen zehirli ve acı bir ağaç.
Zan: Kesin bilgiye dayanmayan şey. Vehim ve kuruntu. Gerçek olarak bilinen, fakat aslında gerçek olmayan şey. Yanlış bilgi veya tahmin.
Zebani: Cehennemde bulunan azab melekleri.
Zebur: Kelime anlamı büyük demir parçası. İçinde öğüt, hikmet ve hüküm bulunan kitap. Şeriatler ve yükümlülükler kitabı. Hamd, övgü ve öğüt kitabı. Hz. Davud (a.s.)'a indirilmiş kitap.
Zekat: Tezkiye ile aynı kökten gelir. Kötülükten, pislikten arınma, bir güzel temizlenme. Tathir. Maddi gücü yetenlerin yoksul olanlara devretmek zorunda oldukları mali değer. Fakirlere verilmesi gerekli olan Allah'a ait bir hak. Devlet vergisi. Artma, artış. Allah'tan bir bereket olarak verim ve gelişme. İslam'ın temel şartlarından, ana esaslarından biri.
Zelle: Ayağın bir amaç olmaksızın yürümesi veya istemeyerek kayması. Yanılma, unutma veya yanlışlık eseri yapılan istenmeyen şey, hata.
Zıhar: Cahiliye'de erkeğin, karısını, 'Sen artık bana annem gibisin' türü bir yeminle kendi kendisine yasaklaması. Kadının boşanmış sayılmadığı fakat ebedi terkini gerektiren bu katı hükmü İslam kefaret cezasıyla ıslah etmiş ve kadınların evlilik haklarını teminat altına almıştır.
Zikir: Anma, hatırlama. Öğüt. Düşünme. Öğünç, üstün şeref. Kur'an'da, Levh-i Mahfuz. Kur'an-ı Kerim.
Zulüm: Karanlık. Bir şeyi olması gerekenin dışında bir yere koyma. Haksızlık. İncitme, can yakma. Adaletin zıddı. Kur'an'da, küfür ve şirk. Cehalet, nankörlük, günahların iyiliklerden oldukça fazla olma durumu. Toplumsal baskı, tiranlık. Meşru sınırları ve hakları çiğneme, yok sayma. Zalum: Çok zalim, haksızlığa çok eğilimli. Allah'a ve kullara karşı sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmeyen, kendine yazık eden.
Zulumat: Nurun ve aydınlığın zıddı. Zulmet. Kur'an'da, cehalet, şirk ve fısk içinde yaşama tarzı. Katmerlenmiş iç ve dış karanlık.
Zur: Zor. Batıl, yalan ve çirkin. Aslı astarı olmayan, gerçeğe dayanmayan ifade ve açıklama. Yalan şahidlik.
Zühd: Az şey. Bir şeye değer vermeme. Dünya güzelliklerini ve çekiciliğini önemsememe.
Zürriyet: Soy, nesil. Çocuklar. Zayıf kimseler. Neslin devamı.