AyetBul.com - Saffat Suresi
Saffat Suresi
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
-
Saflar halinde dizilenlere andolsun,
(Saffat Suresi, 1)
📋
-
Haykırıp sürükleyenlere,
(Saffat Suresi, 2)
📋
-
Zikir okuyanlara,
(Saffat Suresi, 3)
📋
-
Tartışmasız, sizin ilahınız gerçekten birdir.
(Saffat Suresi, 4)
📋
-
Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi'dir, doğuların da Rabbi'dir.
(Saffat Suresi, 5)
📋
-
Şüphesiz biz dünya göğünü 'çekici bir süsle', yıldızlarla süsleyip-donattık.
(Saffat Suresi, 6)
📋
-
Ve itaatten çıkmış her azgın şeytandan koruduk;
(Saffat Suresi, 7)
📋
-
Ki onlar, Mele'i A'la'ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar;
(Saffat Suresi, 8)
📋
-
Uzaklaştırılırlar. Onlara kesintisiz bir azab vardır.
(Saffat Suresi, 9)
📋
-
Ancak (sözü hırsızlama) çalıp-kapan olursa, artık onu da delip geçen 'yakıcı bir alev' izler (ve yok eder).
(Saffat Suresi, 10)
📋
-
Şimdi onlara sor: Yaratılış bakımından onlar mı daha zorlu, yoksa bizim yarattıklarımız mı? Doğrusu biz onları, cıvık-yapışkan bir çamurdan yarattık.
(Saffat Suresi, 11)
📋
-
Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar.
(Saffat Suresi, 12)
📋
-
Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar.
(Saffat Suresi, 13)
📋
-
Bir ayet (mucize) gördüklerinde de, alay konusu edinip eğleniyorlar.
(Saffat Suresi, 14)
📋
-
"Bu, açıkca bir büyüden başkası değildir" dediler.
(Saffat Suresi, 15)
📋
-
"Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?"
(Saffat Suresi, 16)
📋
-
"Veya önceki atalarımız da mı?"
(Saffat Suresi, 17)
📋
-
De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz)."
(Saffat Suresi, 18)
📋
-
İşte o, yalnızca bir tek çığlıktan ibarettir; artık kendileri (diriltilmiş olarak) bakıp duruyorlar.
(Saffat Suresi, 19)
📋
-
Derler ki: "Eyvahlar bize; bu, din günüdür."
(Saffat Suresi, 20)
📋
-
"Bu, sizin yalanladığınız (mü'mini kafirden, haklıyı haksızdan) ayırma günüdür."
(Saffat Suresi, 21)
📋
-
"Zulmedenleri, eşlerini ve taptıklarını bir araya getirip toplayın."
(Saffat Suresi, 22)
📋
-
" Allah'tan başka (taptıklarını); artık onları cehennemin yoluna yöneltip götürün."
(Saffat Suresi, 23)
📋
-
"Ve onları durdurup-tutuklayın, çünkü sorguya çekileceklerdir."
(Saffat Suresi, 24)
📋
-
(Onlara seslenilir:) "Ne oluyor size, birbirinizle (dünyada olduğu gibi) yardımlaşmıyorsunuz?"
(Saffat Suresi, 25)
📋
-
Hayır, bugün onlar teslim olmuşlardır.
(Saffat Suresi, 26)
📋
-
Kimi kimine yönelmiş olarak birbirlerine soruyorlar:
(Saffat Suresi, 27)
📋
-
"Gerçekten sizler bize sağdan (sağ duyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz." derler.
(Saffat Suresi, 28)
📋
-
(Diğerleri de:) "Hayır" derler. "Zaten sizler mü'min kimseler değildiniz."
(Saffat Suresi, 29)
📋
-
"Bizim üzerinizde zorlayıcı hiç bir gücümüz yoktu; hayır siz (kendiniz) azgın bir kavimdiniz."
(Saffat Suresi, 30)
📋
-
"Böylece Rabbimizin sözü (yıkım ve azab va'di) üzerimize hak oldu. Şüphesiz, (azabı) tadıcılarız."
(Saffat Suresi, 31)
📋
-
"Evet, sizi azdırdık, çünkü biz de azgın kimselerdik."
(Saffat Suresi, 32)
📋
-
Artık o gün onlar azabda ortaktırlar.
(Saffat Suresi, 33)
📋
-
Doğrusu biz, suçlu-günahkarlara böyle yaparız.
(Saffat Suresi, 34)
📋
-
Çünkü onlara: "Allah'tan başka ilah yoktur" denildiği zaman, büyüklük taslarlardı.
(Saffat Suresi, 35)
📋
-
Ve derlerdi ki: "Biz, ünlenmiş bir şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?"
(Saffat Suresi, 36)
📋
-
Hayır, o, hakkı getirmiş ve gönderilen (elçi)leri de doğrulamıştı.
(Saffat Suresi, 37)
📋
-
Şüphesiz, siz, acı azabı tadıcılarsınız."
(Saffat Suresi, 38)
📋
-
Yaptıklarınızdan başkasıyla cezalandırılmayacaksınız.
(Saffat Suresi, 39)
📋
-
Ancak muhlis olan kullar başka.
(Saffat Suresi, 40)
📋
-
İşte onlar; onlar için bilinen bir rızık vardır.
(Saffat Suresi, 41)
📋
-
Çeşitli-meyveler. Onlar ikram görenlerdir.
(Saffat Suresi, 42)
📋
-
Nimetlerle donatılmış (naim) cennetlerde.
(Saffat Suresi, 43)
📋
-
Birbirlerine karşı, tahtlar üzerinde (otururlar).
(Saffat Suresi, 44)
📋
-
Kaynaktan (doldurulmuş) kadehlerle çevrelerinde dolaşılır.
(Saffat Suresi, 45)
📋
-
Bembeyaz; içenlere lezzet (veren bir içki).
(Saffat Suresi, 46)
📋
-
Onda ne bir gaile vardır, ne de kendilerinden geçip, akılları çelinir.
(Saffat Suresi, 47)
📋
-
Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş iri gözlü kadınlar vardır.
(Saffat Suresi, 48)
📋
-
Sanki onlar, saklı bir yumurta gibi (çarpıcı ve pürüzsüz).
(Saffat Suresi, 49)
📋
-
Böyleyken, kimi kimine yönelmiş olarak, birbirlerine soruyorlar:
(Saffat Suresi, 50)
📋
-
Bir sözcü der ki: "Benim bir yakınım vardı."
(Saffat Suresi, 51)
📋
-
"Derdi ki: Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?"
(Saffat Suresi, 52)
📋
-
"Bizler öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda mı, gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz?"
(Saffat Suresi, 53)
📋
-
(Konuşan yanındakilere) Der ki: "Sizler (onun şimdi ne durumda olduğunu) biliyor musunuz?"
(Saffat Suresi, 54)
📋
-
Derken, bakıverdi, onu 'çılgınca yanan ateşin' tam ortasında gördü.
(Saffat Suresi, 55)
📋
-
Dedi ki: "Andolsun Allah'a, neredeyse beni de (şu bulunduğun yere) düşürecektin."
(Saffat Suresi, 56)
📋
-
"Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, muhakkak ben de (azab yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım.
(Saffat Suresi, 57)
📋
-
"Nasıl, biz ölecek olanlar değil miymişiz?"
(Saffat Suresi, 58)
📋
-
"Yalnızca birinci ölümümüzden başka (öyle mi)? Ve biz azaba uğratılacak olanlar değil miymişiz?"
(Saffat Suresi, 59)
📋
-
Şüphesiz, bu, asıl büyük 'kurtuluş ve mutluluğun' ta kendisidir.
(Saffat Suresi, 60)
📋
-
Böylece çalışanlar da bunun bir benzeri için çalışmalıdır.
(Saffat Suresi, 61)
📋
-
Nasıl, böyle bir konaklanma mı daha hayırlı yoksa zakkum ağacı mı?
(Saffat Suresi, 62)
📋
-
Doğrusu biz, onu kâfirler için bir fitne (bir imtihan konusu) kıldık.
(Saffat Suresi, 63)
📋
-
Şüphesiz o, 'çılgınca yanan ateşin' dibinde bitip çıkar.
(Saffat Suresi, 64)
📋
-
Onun tomurcukları, şeytanların başları gibidir.
(Saffat Suresi, 65)
📋
-
Artık gerçekten, ondan yiyecekler böylelikle karınlarını ondan dolduracaklar.
(Saffat Suresi, 66)
📋
-
Sonra kendileri için onun üzerinde kaynar su karıştırılmış bir içkileri de vardır.
(Saffat Suresi, 67)
📋
-
Sonra onların dönecekleri yer, elbette (yine) çılgınca yanan ateştir.
(Saffat Suresi, 68)
📋
-
Çünkü onlar, atalarını sapık kimseler olarak bulmuşlardı.
(Saffat Suresi, 69)
📋
-
Kendileri de onları izleri üzerinde koşturup-duruyorlardı.
(Saffat Suresi, 70)
📋
-
onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
(Saffat Suresi, 71)
📋
-
Andolsun, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.
(Saffat Suresi, 72)
📋
-
Uyarılanların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.
(Saffat Suresi, 73)
📋
-
Ancak muhlis olan kullar başka.
(Saffat Suresi, 74)
📋
-
Andolsun, Nuh bize (dua edip) seslenmişti de, ne güzel icabet etmiştik.
(Saffat Suresi, 75)
📋
-
Onu ve ailesini, o büyük üzüntüden kurtarmıştık.
(Saffat Suresi, 76)
📋
-
Ve onun soyunu, (dünyada) onları da baki kıldık.
(Saffat Suresi, 77)
📋
-
Sonra gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık.
(Saffat Suresi, 78)
📋
-
Alemler içinde selam olsun Nuh'a.
(Saffat Suresi, 79)
📋
-
Gerçekten biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.
(Saffat Suresi, 80)
📋
-
Şüphesiz o, bizim mü'min olan kullarımızdandı.
(Saffat Suresi, 81)
📋
-
Sonra diğerlerini suda boğduk.
(Saffat Suresi, 82)
📋
-
Doğrusu İbrahim de onun (soyunun) bir kolundandır.
(Saffat Suresi, 83)
📋
-
Hani o, Rabbine arınmış (selim) bir kalp ile gelmişti.
(Saffat Suresi, 84)
📋
-
Hani babasına ve kavmine demişti ki: "Sizler neye tapıyorsunuz?"
(Saffat Suresi, 85)
📋
-
"Birtakım uydurma yalanlar için mi Allah'tan başka ilahlar istiyorsunuz?"
(Saffat Suresi, 86)
📋
-
"Alemlerin Rabbi hakkındaki zannınız nedir?"
(Saffat Suresi, 87)
📋
-
Sonra yıldızlara bir göz attı.
(Saffat Suresi, 88)
📋
-
"Ben, doğrusu hastayım" dedi.
(Saffat Suresi, 89)
📋
-
Böylelikle arkalarını çevirip ondan kaçmaya başladılar.
(Saffat Suresi, 90)
📋
-
Bunun üzerine onların ilahlarına sokulup: "Yemek yemiyor musunuz?" dedi.
(Saffat Suresi, 91)
📋
-
"Size ne oluyor ki konuşmuyorsunuz?"
(Saffat Suresi, 92)
📋
-
Derken onların üstüne yürüyüp sağ eliyle bir darbe indirdi.
(Saffat Suresi, 93)
📋
-
Çok geçmeden (halkı) birbirine girmiş durumda kendisine yönelip geldiler.
(Saffat Suresi, 94)
📋
-
Dedi ki: "Yontmakta olduğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?"
(Saffat Suresi, 95)
📋
-
"Oysa sizi de, yapmakta olduklarınızı da Allah yaratmıştır."
(Saffat Suresi, 96)
📋
-
Dediler ki: "Onun için (yüksekçe) bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın."
(Saffat Suresi, 97)
📋
-
Böylelikle ona bir tuzak hazırlamak istediler. Oysa biz, onları alçaltılmışlar kıldık.
(Saffat Suresi, 98)
📋
-
(İbrahim) Dedi ki: "Şüphesiz ben, Rabbime gidiciyim; O, beni hidayete erdirecektir."
(Saffat Suresi, 99)
📋
-
"Rabbim, bana salihlerden (olan bir çocuk) armağan et."
(Saffat Suresi, 100)
📋
-
Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik.
(Saffat Suresi, 101)
📋
-
Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaAllah, beni sabredenlerden bulacaksın."
(Saffat Suresi, 102)
📋
-
Sonunda ikisi de (Allah'ın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail'i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı.
(Saffat Suresi, 103)
📋
-
Biz ona: "Ey İbrahim" diye seslendik.
(Saffat Suresi, 104)
📋
-
"Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz."
(Saffat Suresi, 105)
📋
-
Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.
(Saffat Suresi, 106)
📋
-
Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik.
(Saffat Suresi, 107)
📋
-
Sonra gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık.
(Saffat Suresi, 108)
📋
-
İbrahim'e selam olsun.
(Saffat Suresi, 109)
📋
-
Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.
(Saffat Suresi, 110)
📋
-
Şüphesiz o, bizim mü'min olan kullarımızdandır.
(Saffat Suresi, 111)
📋
-
Biz ona, salihlerden bir peygamber olarak İshak'ı da müjdeledik.
(Saffat Suresi, 112)
📋
-
Ona ve İshak'a bereketler verdik. İkisinin soyundan, ihsanda bulunan (muhsin olan) da var, açıkça kendi nefsine zulmeden de.
(Saffat Suresi, 113)
📋
-
Andolsun, biz Musa'ya ve Harun'a lütufta bulunduk.
(Saffat Suresi, 114)
📋
-
Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.
(Saffat Suresi, 115)
📋
-
Onlara yardım ettik, böylece üstün gelenler oldular.
(Saffat Suresi, 116)
📋
-
Ve ikisine anlatımı-açık kitabı verdik.
(Saffat Suresi, 117)
📋
-
Onları dosdoğru yola yöneltip-ilettik.
(Saffat Suresi, 118)
📋
-
Sonra gelenler arasında da ikisine (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık.
(Saffat Suresi, 119)
📋
-
Musa'ya ve Harun'a selam olsun.
(Saffat Suresi, 120)
📋
-
Şüphesiz biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.
(Saffat Suresi, 121)
📋
-
Şüphesiz ikisi, bizim mü'min olan kullarımızdandılar.
(Saffat Suresi, 122)
📋
-
Gerçekten İlyas da, gönderilmiş (peygamber)lerdendi.
(Saffat Suresi, 123)
📋
-
Hani kendi kavmine demişti ki: "Siz korkup sakınmaz mısınız?"
(Saffat Suresi, 124)
📋
-
"Siz Ba'le tapıp da yaratıcıların en güzeli (olan Allah'ı) mı bırakıyorsunuz?"
(Saffat Suresi, 125)
📋
-
"Allah ki, sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir."
(Saffat Suresi, 126)
📋
-
Fakat onu yalanladılar; bundan dolayı gerçekten onlar, (azab için getirilip) hazır bulundurulacak olanlardır.
(Saffat Suresi, 127)
📋
-
Ancak, muhlis olan kullar başka.
(Saffat Suresi, 128)
📋
-
Sonra gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık.
(Saffat Suresi, 129)
📋
-
İlyas'a selam olsun.
(Saffat Suresi, 130)
📋
-
Şüphesiz biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.
(Saffat Suresi, 131)
📋
-
Şüphesiz o, bizim mü'min olan kullarımızdandı.
(Saffat Suresi, 132)
📋
-
Gerçekten Lût da gönderilmiş (elçi)lerdendi.
(Saffat Suresi, 133)
📋
-
Hani biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.
(Saffat Suresi, 134)
📋
-
Geride bırakılanlar arasında bir yaşlı kadın dışında.
(Saffat Suresi, 135)
📋
-
Sonra geride kalanları yerle bir ettik.
(Saffat Suresi, 136)
📋
-
Siz onların üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz; sabah vakti.
(Saffat Suresi, 137)
📋
-
Ve geceleyin. Yine de akıllanmayacak mısınız?
(Saffat Suresi, 138)
📋
-
Şüphesiz Yunus da gönderilmiş (elçi)lerdendi.
(Saffat Suresi, 139)
📋
-
Hani o, dolu bir gemiye kaçmıştı.
(Saffat Suresi, 140)
📋
-
Böylece kur'aya katılmıştı da, kaybedenlerden olmuştu.
(Saffat Suresi, 141)
📋
-
Derken onu balık yutmuştu, oysa o kınanmıştı.
(Saffat Suresi, 142)
📋
-
Eğer (Allah'ı çokça) tesbih edenlerden olmasaydı,
(Saffat Suresi, 143)
📋
-
Onun karnında (insanların) dirilip-kaldırılacakları güne kadar kalakalmıştı.
(Saffat Suresi, 144)
📋
-
Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık.
(Saffat Suresi, 145)
📋
-
Ve üzerine, sık-geniş yaprakla (kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik.
(Saffat Suresi, 146)
📋
-
Onu yüzbin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (peygamber olarak) gönderdik.
(Saffat Suresi, 147)
📋
-
Sonunda ona iman ettiler, biz de onları bir süreye kadar yararlandırdık.
(Saffat Suresi, 148)
📋
-
Şimdi sen onlara sor: -Kızlar senin Rabbinin, erkek çocuklar onların mı?
(Saffat Suresi, 149)
📋
-
Yoksa onlar, şahidlik etmekteyken biz melekleri dişiler olarak mı yarattık?
(Saffat Suresi, 150)
📋
-
Dikkat edin; gerçekten onlar, düzdükleri yalanlardan dolayı derler ki:
(Saffat Suresi, 151)
📋
-
"Allah doğurdu." Onlar, hiç şüphesiz, muhakkak yalan söyleyenlerdir.
(Saffat Suresi, 152)
📋
-
(Allah,) Kızları, erkek çocuklara tercih mi etmiş?
(Saffat Suresi, 153)
📋
-
Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?
(Saffat Suresi, 154)
📋
-
Hiç mi öğüt alıp-düşünmüyorsunuz?
(Saffat Suresi, 155)
📋
-
Yoksa sizin apaçık olan bir deliliniz mi var?
(Saffat Suresi, 156)
📋
-
Eğer doğru söylüyorsanız, öyleyse getirin kitabınızı.
(Saffat Suresi, 157)
📋
-
Onlar, kendisiyle (Allah ile) cinler arasında bir soy-bağı kurdular. Oysa andolsun, cinler de onların gerçekten (azab için getirilip) hazır bulundurulacaklarını bilmişlerdir.
(Saffat Suresi, 158)
📋
-
Onların nitelendirdiklerinden Allah yücedir.
(Saffat Suresi, 159)
📋
-
Ancak muhlis olan kullar başka.
(Saffat Suresi, 160)
📋
-
Artık siz de, tapmakta olduklarınız da.
(Saffat Suresi, 161)
📋
-
O'na karşı kimseyi fitneye sürükleyecek değilsiniz.
(Saffat Suresi, 162)
📋
-
Ancak kendisi çılgınca yanan ateşe girecek olan başka (onu sürüklersiniz).
(Saffat Suresi, 163)
📋
-
(Melekler der ki:) "Bizden her birimiz için belli bir makam vardır."
(Saffat Suresi, 164)
📋
-
"Biziz, o saflar halinde dizilmiş olanlar, gerçekten biziz."
(Saffat Suresi, 165)
📋
-
"Biziz, o tesbih edenler de, gerçekten biziz."
(Saffat Suresi, 166)
📋
-
Onlar (putatapıcılar), her ne kadar şöyle diyor idiyseler de:
(Saffat Suresi, 167)
📋
-
"Eğer yanımızda öncekilerden bir zikir (kitap) bulunmuş olsaydı."
(Saffat Suresi, 168)
📋
-
"Gerçekten bizler de, Allah'ın muhlis olan kullarından olurduk."
(Saffat Suresi, 169)
📋
-
Fakat (kitap gelince) onu tanımayıp-küfrettiler; yakında bileceklerdir.
(Saffat Suresi, 170)
📋
-
Andolsun, (peygamber olarak) gönderilen kullarımıza (şu) sözümüz geçmiştir:
(Saffat Suresi, 171)
📋
-
Gerçekten onlar, muhakkak nusret (yardım ve zafer) bulacaklardır.
(Saffat Suresi, 172)
📋
-
Ve hiç şüphesiz; bizim ordularımız, üstün gelecek olanlar onlardır.
(Saffat Suresi, 173)
📋
-
Öyleyse sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
(Saffat Suresi, 174)
📋
-
Ve onları seyret; (azabı) yakında göreceklerdir.
(Saffat Suresi, 175)
📋
-
Şimdi onlar, bizim azabımızı mı acele istiyorlar?
(Saffat Suresi, 176)
📋
-
Fakat (azab) onların sahasına indiği zaman uyarılıp-korkutulanların sabahı ne kötü olur.
(Saffat Suresi, 177)
📋
-
Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
(Saffat Suresi, 178)
📋
-
Ve seyret; (azabı) yakında göreceklerdir.
(Saffat Suresi, 179)
📋
-
Üstünlük ve güç (izzet) sahibi olan senin Rabbin, onların nitelendirdiklerinden yücedir.
(Saffat Suresi, 180)
📋
-
Gönderilmiş (peygamber)lere selam olsun.
(Saffat Suresi, 181)
📋
-
Ve âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.
(Saffat Suresi, 182)
📋