AyetBul.com - Duhan Suresi
Duhan Suresi
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
-
Ha, Mim.
(Duhan Suresi, 1)
📋
-
Apaçık Kitaba andolsun;
(Duhan Suresi, 2)
📋
-
Gerçekten Biz onu mübarek bir gecede indirdik, gerçekten biz uyaranlarız.
(Duhan Suresi, 3)
📋
-
Ki onda (o gecede) her hikmetli iş ayrılır.
(Duhan Suresi, 4)
📋
-
Katımızdan bir emir ile; doğrusu biz, (insanlara elçi) gönderenleriz.
(Duhan Suresi, 5)
📋
-
Rabbinden bir rahmet olarak. Şüphesiz O, işitendir, bilendir.
(Duhan Suresi, 6)
📋
-
Eğer kesin bir bilgiyle inanıyorsanız (Allah), göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların Rabbidir.
(Duhan Suresi, 7)
📋
-
O'ndan başka ilah yoktur; diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbinizdir, geçmiş atalarınızın da Rabbidir.
(Duhan Suresi, 8)
📋
-
Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıp-oyalanıyorlar.
(Duhan Suresi, 9)
📋
-
Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
(Duhan Suresi, 10)
📋
-
(Bu duman) insanları sarıp-kuşatıverir. İşte bu, acı bir azabtır.
(Duhan Suresi, 11)
📋
-
"Rabbimiz, azabı üstümüzden açıp-gider; çünkü biz (artık) iman edicileriz."
(Duhan Suresi, 12)
📋
-
Onlar için öğüt alıp-düşünmek nerede? Onlara, açıklayan bir elçi gelmişti.
(Duhan Suresi, 13)
📋
-
Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: "(Bu,) Öğretilmiştir, bir delidir."
(Duhan Suresi, 14)
📋
-
Biz sizden bu azabı biraz açıp-gidereceğiz; (ama yine) dönecek olanlarsınız siz.
(Duhan Suresi, 15)
📋
-
Büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, elbette biz intikam alacağız.
(Duhan Suresi, 16)
📋
-
Andolsun, biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denedik. Onlara kerim bir elçi gelmişti;
(Duhan Suresi, 17)
📋
-
"Allah'ın kullarını bana teslim edin; gerçekten ben, sizin için güvenilir bir elçiyim" (demişti).
(Duhan Suresi, 18)
📋
-
"Allah'a karşı büyüklenmeyin; şüphesiz size apaçık, bir delil getiriyorum."
(Duhan Suresi, 19)
📋
-
"Ve doğrusu ben, sizin taşa tutmanızdan benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan (Allah)a sığındım."
(Duhan Suresi, 20)
📋
-
"Eğer bana inanmıyorsanız, bu durumda benden kopup-ayrılın."
(Duhan Suresi, 21)
📋
-
Sonunda Rabbine: "Gerçekten bunlar, suçlu-günahkar bir kavimdirler" diye dua etti.
(Duhan Suresi, 22)
📋
-
(Allah da:) "Öyleyse, kullarımı geceleyin yürüyüşe geçir, muhakkak takip edileceksiniz." (diye duasını kabul edip cevap verdi).
(Duhan Suresi, 23)
📋
-
"Denizi durgun ve açık bırak. Çünkü suda boğulacak bir ordudur."
(Duhan Suresi, 24)
📋
-
Onlar nice bahçeler ve pınarlar terketmişlerdi;
(Duhan Suresi, 25)
📋
-
(Nice) Ekinler, güzel konaklar,
(Duhan Suresi, 26)
📋
-
Ve içlerinde 'sevinç ve mutluluk içinde' yaşadıkları nimetler,
(Duhan Suresi, 27)
📋
-
İşte böyle; Biz bunları başka bir kavime miras olarak verdik.
(Duhan Suresi, 28)
📋
-
Onlar için ne gök, ne yer ağlamadı ve onlar (ın azabı) ertelenmedi.
(Duhan Suresi, 29)
📋
-
Andolsun, biz İsrailoğullarını o alçaltıcı azabtan kurtardık.
(Duhan Suresi, 30)
📋
-
Firavun'dan. Çünkü, o, ölçüyü taşıran bir mütekebbirdi.
(Duhan Suresi, 31)
📋
-
Andolsun, biz onları bir ilim üzere alemlere üstün kıldık.
(Duhan Suresi, 32)
📋
-
Ve onlara, her birinde açık birer imtihan bulunan ayetler verdik.
(Duhan Suresi, 33)
📋
-
Muhakkak, bunlar da diyorlar ki:
(Duhan Suresi, 34)
📋
-
"(Bütün her şey) Bizim yalnızca ilk ölümümüzdür; biz yeniden diriltilip-kaldırılacak değiliz."
(Duhan Suresi, 35)
📋
-
"Eğer doğru sözlüyseniz, şu halde atalarımızı getirin bakalım."
(Duhan Suresi, 36)
📋
-
Onlar mı hayırlı, yoksa Tübba' kavmi ve onlardan öncekiler mi? Biz onları yıkıma uğrattık. Çünkü onlar, suçlu-günahkardı.
(Duhan Suresi, 37)
📋
-
Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye yaratmadık.
(Duhan Suresi, 38)
📋
-
Biz onları yalnızca hak ile yarattık. Ancak onların çoğu bilmezler.
(Duhan Suresi, 39)
📋
-
Şüphesiz o (hakkı batıldan, haklıyı haksızdan) ayırma günü, hepsinin (hesaba çekilecekleri) vakitleridir.
(Duhan Suresi, 40)
📋
-
O gün, bir dost dosttan herhangi bir şeyle yarar sağlayamaz. Ve onlara yardım edilmez.
(Duhan Suresi, 41)
📋
-
Ancak Allah'ın rahmet ettiği başka. Şüphesiz O, üstün ve güçlü olandır, esirgeyendir.
(Duhan Suresi, 42)
📋
-
Doğrusu, o zakkum ağacı;
(Duhan Suresi, 43)
📋
-
Günahkar olanın yemeğidir.
(Duhan Suresi, 44)
📋
-
Pota gibi; karınlarda kaynar-durur;
(Duhan Suresi, 45)
📋
-
Kaynar-suyun kaynaması gibi.
(Duhan Suresi, 46)
📋
-
"Onu tutun da cehennemin orta yerine sürükleyin."
(Duhan Suresi, 47)
📋
-
"Sonra kaynar suyun azabından başının üstüne dökün;"
(Duhan Suresi, 48)
📋
-
"(Azabı) Tad; çünkü sen, (kendince) üstün, onurluydun."
(Duhan Suresi, 49)
📋
-
"Gerçekten bu, sizin kuşkuya kapıldığınız şeydir."
(Duhan Suresi, 50)
📋
-
Muttakilere gelince; muhakkak onlar, güvenli bir makamdadırlar.
(Duhan Suresi, 51)
📋
-
Cennetlerde ve pınarlarda,
(Duhan Suresi, 52)
📋
-
Hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan (elbiseler) giyinirler, karşılıklı (otururlar).
(Duhan Suresi, 53)
📋
-
İşte böyle; ve biz onları güzel gözlü kadınlarla evlendirmişizdir.
(Duhan Suresi, 54)
📋
-
Orda, güvenlik içinde her türlü meyveyi istiyorlar;
(Duhan Suresi, 55)
📋
-
Orda, ilk ölümün dışında başka ölüm tadmazlar. Ve (Allah da) onları cehennem azabından korumuştur.
(Duhan Suresi, 56)
📋
-
Senin Rabbinden, bir fazl ve (lütuf) olarak. İşte büyük 'mutluluk ve kurtuluş' budur.
(Duhan Suresi, 57)
📋
-
Belki onlar öğüt alıp-düşünürler diye, Biz onu (Kur'an'ı), senin dilinle kolaylaştırdık.
(Duhan Suresi, 58)
📋
-
Öyleyse sen gözleyip-bekle; elbette onlar da gözleyip-bekliyorlar.
(Duhan Suresi, 59)
📋